TÜBİTAK / TAGEM Proje Destekleri ve İstişare Toplantısı

TÜBİTAK / TAGEM Proje Destekleri ve İstişare Toplantısı

AR-GE konusunda özel sektörün görüşleri alınmalı   Bitki Islahçıları Alt Birliğimizin (BİSAB) düzenlediği TÜBİTAK / TAGEM Proje Destekleri ve İstişare Toplantısı Antalya’da gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan BİSAB Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Vehbi Eser, 3. Tarım ve Orman Şurası’nın ve sonrasında açıklanan eylem planının araştırma geliştirme (AR-GE) konusunda, özelde de tohumculuk sektöründeki AR-GE konusunda yeni bir yaklaşımı ortaya koyduğunu ifade etti. Toplantının amacını söz konusu yeni yaklaşımın tohumculuk sektörü için ne ifade ettiğini daha detaylı olarak Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinden duymak ve sektörün taleplerini yetkililere bir kez daha iletmek olduğunu kaydeden BİSAB Başkanı Dr. Vehbi Eser, ‘’Türk tarımının gelişmesi, verimin artması için bizim sektörümüzün çok hızlı ilerlemesi gerekiyor. Bu açıdan baktığımızda sadece Tarım ve Orman Bakanlığının AR-GE ile ilgili vereceği karar ve yürüyeceği yolun yeterli olmayacağını hep birlikte görüyoruz. Yeni dönemde AR-GE’nin özellikle tohumculuk sektörü ile ilgili bölümünün sadece Tarım ve Orman Bakanlığının kararlarıyla değil, sektörün taleplerinin dikkate alınarak yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun içinde işin daha başlangıç aşamasında bizim sektör olarak kendi taleplerimizi doğru ifade etmemiz gerekiyordu. Bu nedenle bu toplantıyı organize etme ihtiyacını duyduk. Buradan çıkartacağımız sonuçlar Tarım ve Orman Bakanlığına mutlaka iletilecek ve takip edilecek.’’ şeklinde konuştu. Sadece kamunun karar vereceği ve uygulayacağı AR-GE sistemiyle yürümek istemediklerini özellikle vurgulayan Dr. Eser, tohumculuk sektörünün ihtiyaçlarını kamu kurumlarının yetkililerine en doğru şekilde anlattıktan sonra doğru noktalarda doğru müdahalelerde bulunmak istediklerini kaydetti. Toplantıda Tarım ve Orman Bakanlığının daha üst düzeyde temsil edileceği sözünü aldıklarını ancak bu sözün yerine gelmediğini ifade eden Dr. Vehbi Eser, ‘’Daha çok ve üst düzey katılım sağlanmasını isterdik. Demek ki; AR-GE gönüllüleri bu kadar, tohumculuk sektörünün ıslah kısmının gelişmesini gönülden isteyenler bu kadar. Oysaki programı kendileri ile istişare halinde belirlemiştik. Tarım sektörünün diğer toplantılarına gösterdikleri ilgiyi AR-GE toplantımıza neden göstermiyorlar, çok merak ediyorum.’’ ifadelerini kullandı.
  • Özel sektörün AR-GE talepleri
Türkiye tohumculuk sektörünün 1985 yılından bu yana çok ciddi mesafe kat ettiğini, üretim ve pazarlama konusunda geçmişe göre çok iyi noktalara geldiklerini anlatan Dr. Eser, ‘’Ancak ıslah, çeşit geliştirme ve geliştirilen çeşitleri yaygınlaştırma konusunda daha hızlı yol almamız gerekiyor. Ayrıca tohumculuk sektöründeki firmalarımızın kurumsallaşması konusunda da eksikliklerimizin olduğunu ifade ediyorum. Bizim Tarım ve Orman Bakanlığından yeni dönemdeki taleplerimizin ilki şudur; doğrudan ıslaha, çeşit geliştirmeye yatırım yapılması. Biz şimdiye kadar hep 3 yıllık projeler yapmak zorunda kaldık. Bu projelerle gidebileceğimiz yer sınırlıdır. İkincisi ise; kamu kaynaklarının özellikle alt yapının özel sektör tarafından kullanılmasının daha etkin olarak sağlanacağı yönünde sürekli sözler verildiğini hatırlatmak isterim. Altyapının özel sektörün kullanımına açıldığı söylendi ama yeterli tedbirler alınmadı. Her noktada engeller çıkartıldı, bunların ortadan kaldırılması gerekiyor. Önümüzdeki dönemde bazı kurumların AR-GE konusunda çok büyük firmaları  desteklemeyeceği sadece küçük firmaların destekleneceği yönünde karar alabileceklerine dair duyumlar aldım. Bu çok yanlış bir politikadır. Sektör olarak reddediyoruz. Herkesin kendi yapısı içinde desteklenmesi gerekiyor. Bugün küresel firmalar kendi devletlerinden destek almasalardı bu adar yol yürüyebilirler miydi? Bu sorunun yanıtını iyi düşünmemiz gerekiyor. Üçüncü olarak; kamu kaynaklarının heba edilmemesi için özel sektörün görüşlerinin mutlaka alınması gerektiğini vurgulamak isterim.’’dedi.
  • Tohumculukla ilgili eylemlerin niye 2022 yılına bırakıldığını anlamakta zorluk çekiyoruz
Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) ve Ekonomik İş Birliği Ülkeleri Tohumcular Birliği (ECOSA) Başkanı Savaş Akcan ise, her sektörde olduğu gibi tohumculuk sektöründe de başarının anahtarının araştırma-geliştirme (AR-GE) çalışmaları olduğunu söyledi. Akcan, ‘’Türkiye olarak, GSYİH'mizin sadece %1’ini AR-GE’ye ayırabiliyoruz. Bu %1’in, 10’da biri tarımda, bununda ancak %5’i tohumculuk sektöründe kullanılıyor. Yani toplam AR-GE bütçemizin sadece 100 binde 5’i tohumculuk sektörüne kalıyor. Bu bütçe ile ne kadar ileri gidebiliriz? Biz tohumculuğu milli egemenlik meselesi olarak görürken, Türk tohumculuğunu her alanda yüceltmeye çalışırken, AR-GE’ye ayrılan bu düşük oran sektörümüze olan bakışı gösteriyor. Oysa ki, AR-GE ve ıslah çalışmalarına ne kadar önem verirsek, milli tohumculuğumuz aynı oranda gelişir.’’ dedi. Türk tohumculuk sektörünün, tohumu, fidanı, fidesi ve süs bitkileriyle birlikte 1980’li yıllardan sonra özel sektörün gücüyle tarım içinde en başarılı alan olduğunu, 260 milyon dolar ihracat, 240 milyon dolar ithalat ile 2018 yılında dış ticaret fazlası verdiklerini anlatan TÜRKTOB Başkanı Savaş Akcan, ‘’3. Tarım ve Orman Şurası yapıldı. Eylem planı da Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli tarafından açıklandı. Eylem planında tohumculuk ile ilgili 2 madde var. ‘Yerli ve milli tohumculuğun geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması’ ile ‘Yerel tohum çeşitlerinin korunması, geliştirilmesi ve ticarete kazandırılması’ maddeleri. Bu maddeler için çalışma takvimi 2022 yılı olarak belirlenmiş. Biz, tohumculukla ilgili eylemlerin niye 2022 yılına bırakıldığını anlamakta zorluk çekiyoruz. Ayrıca, yerel tohum çeşitlerinin ıslah edilmeden ticarete kazandırılması romantizmden başka bir şey değildir.’’ ifadelerini kullandı.
  • Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinin ilgisizliği yılgınlığa sebebiyet vermeyecek, tam aksine hırs ve hızımızı artıracaktır
Özel sektörün bitki ıslahçılarının çalışmalarıyla dünya pazarlarının aradığı yeni milli çeşitleri geliştirmeye devam etmek ve bu çeşitleri pazarlamanın imkânlarını artırmak zorunda olduğunu belirten Savaş Akcan, ‘’Islahçı hakları bizde olacak milli çeşitlerin geliştirilmesi amacıyla tohumculuk konusunda ileri gitmiş ülkelerdeki gibi ek destek almak için talepte bulunmak en doğal hakkımızdır. Ayrıca milli çeşitlerin çiftçilerimiz tarafından daha çok talep edilebilir olması için, en azından uluslararası firmaların pazarlama gücüne ulaşana kadar teşvik edilmemiz gerekmez mi? Toplantımıza Tarım ve Orman Bakanlığından daha üst düzey bir katılım beklerdik, ama olmadı. Bunu sektörümüze verilen önemin göstergesi olarak değerlendiriyorum. Ancak bu ilgisizlik, yılgınlığa sebebiyet vermeyecek, tam aksine hırs ve hızımızı artıracaktır.’’ şeklinde konuştu. Toplantının ilk gününde 3. Tarım ve Orman Şura’sı Sonrası Tarım ve Orman Bakanlığının AR-GE Destekleri Beklentileri ile İlgili Görüş ve Yaklaşımları, TÜBİTAK’a Proje Hazırlama ve TÜBİTAK Destekleri, TAGEM’e Proje Hazırlama ve TAGEM Destekleri konularında ilgili kurumların yetkilileri tarafından sunum yapıldı. İkinci gün ise; Sebze ve Tarla Bitkileri Çeşitleri Üretim İzni / Tescil Dosyalarında Görülen Eksiklikler ile ilgili sunumlar ve Genel İstişare Toplantısı yapıldı.