Bitki Islahçıları Alt Birliği Yönetim Kurulun'dan Sözcü Gazetesi Yazarı Soner Yalçın'a cevap
Sözcü Gazetesi Yazarı Soner Yalçın’ın;
13 Kasım 2014 tarihli “Erdoğan’ın büyük günahı” ve 14 Kasım 2014 tarihli “Irak’ a silahla, Türkiye’ye yasayla girdiler” başlıklı yazılarına cevaptır.
Türkiye Cumhuriyeti Tohumculuk ile ilgili ilk yasal düzenlemeyi 1963 yılında yapmıştır. Tohumlukların Tescil ve Sertifikasyonu Hakkındaki 308 Sayılı Kanun, 2006 yılına kadar yürürlükte kalmıştır. Söz konusu kanun ile yalnızca tohumlukla ilgili uygulamalar yürütülmekte idi. Tohumculuğun özel sektöre açıldığı 1985 yılına kadar ve 1985 yılından 2006 yılına kadar 308 sayılı kanun ülke ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılmaya çalışılmıştır. Özellikle tohumculukta özel sektörün yer alması ile yeni bir dönem başlamış ve yeni ihtiyaçlar ortaya çıkmıştır. 308 sayılı kanununun en çok yetersiz kaldığı husus özel sektör tohumculuk şirketlerinin faaliyetlerine yasal bir dayanak temin edememesi olmuştur. Bu boşluğun doldurulması ve örgütlü bir tohumculuk sektör yapısının oluşturulabilmesi için ülkemiz önceliklerini dikkate alan bir yasa çıkartılmıştır. Bu yasanın çıkartılması ile beraber tohumculuk sektörüne yatırım yapan yerli girişimci sayısında büyük artışlar yaşanmıştır. Şöyle ki, 5553 Sayılı Tohumculuk Kanunu çıkmadan önce tamamen yerli sermaye ile kurulan tohumculuk şirketi sayısı 20 civarında iken bugün bu sayı 600’leri geçmiştir. Bırakın başka hususları bu sonuç bile Tohumculuk Kanununun çok önemli bir milli görevi yerine getirdiğini göstermeye yetecektir. Artan yerli tohumculuk şirketleri bugün dünyanın birçok ülkesine tohum ihraç eder duruma gelmiştir.
Yine aynı kanunla kurulan Türkiye Tohumcular Birliği tamamen milli bir kuruluş olup, hedefini “Milli Tohumculuk Sektörünün Geliştirilmesi” olarak belirlemiştir. Yönetiminde ise tamamı yerli sermayeli şirketleri temsil eden kişiler yer almaktadır. Bunun aksini söylemek yeterli bilgi sahibi olmamaktan değilse de kasıttan ibaret kalır.
Diğer yandan Tohumculuk Kanunu çiftçinin herhangi bir tohumu almasını ya da değişmesini engelleyecek herhangi bir hüküm içermediği gibi çiftçinin korunması için birçok hüküm getirmiştir. Eğer bahse konu yazıda belirtildiği gibi Tohumculuk Kanunu çiftçinin tohumluk değişimini ve kendi tohumluğunu kullanımını engelliyor olsa idi bugün Türkiye’nin birçok yerinde yapılan tohum takas şenliklerinin yapılması mümkün olmazdı.
Bunlara ilave olarak, dünyada bir ilk olması bakımından özellikle belirtilmesinde fayda olan bir husus da, 5553 Sayılı Tohumculuk kanununun “Genetik Kaynakların Kayıt Altına” alınması hükmünü getirmiş olmasıdır. Bu hüküm ile ilk kez ülkemizde genetik kaynaklar kayıt altına alınarak kamuya ait varlıklar olarak garanti altına alınmıştır.
Yazıda geçen talihsiz bir başka ibare de “Türkiye’de 13 bin tohum çeşidi var ve bunun 3 bini Anadolu topraklarına özgü. Ancak bu tohumlar genetikleriyle oynanarak hızla küresel şirketlerin eline geçiyor” ibaresidir. Bu bilgileri verenler keşke doğruyu öğrenselerdi ve doğru bilgiler verselerdi de sonuç olarak ortaya çıkacak eleştirilerden tohumculuk sektörü ve ilgililer de istifade etseydi.
Öncelikle yukarıdaki cümledeki yanlışları düzeltelim. Türkiye, bitkisel biyolojik çeşitlilik yönünden dünyanın en zengin ve bununla birlikte nadir ülkelerinde bir tanesidir. Ülkemizin sahip olduğu doğal bitki örtüsünü oluşturan toplam tür sayısı yaklaşık 13.000 adettir. Bunlardan 4.000’den fazlası, endemik yani Türkiye topraklarına hastır. Başka yerde bulamazsınız. Ancak bunların hepsi tohumlu bitkiler olmayıp bunların içerisinde ağaçlar, çalılar, değişik şekillerde çoğalabilen çiçekler vs birçok bitki türü vardır. Bilimsel sınıflama bunların hepsinin tohum çeşidi saymanın mümkün olmadığını söyler.
Kaldı ki, 2010 yılında çıkartılan 5977 Sayılı Biyogüvenlik Yasası ile de, bu ülkede Genetiği Değiştirilmiş Bitkilerin üretimi yasaklanmıştır. Bunun en temel nedenlerinden bir tanesi ise biyolojik çeşitliliğimizin ve dolayısıyla genetik kaynaklarımızın korunmasıdır.
Lütfen değerlendirmelerinizi yaparken şu üç yasayı birlikte ele alın. 5042 Sayılı yeni Bitki Çeşitlerinin Korunması Hakkında Kanun, 5553 Sayılı Tohumculuk Kanunu ve 5977 Sayılı Biyogüvenlik Kanunu. O zaman belki yapılanı bir bütünlük içinde değerlendirebilir ve kıymetini takdir edebilirsiniz.
Biz milli bir tohumculuk sektörünün oluşturulması için her şeyini bu yola harcayan bitki ıslahçıları olarak çıkartılan kanunların kıymetinin farkındayız. Lütfen bizim mesleğimize ve uzmanlığımıza saygı duyun, uluslararası arena dönen gıda, tarım ve özellikle de tohumculuk için sizin bildiklerinizden çok daha fazlasını bildiğimizi ve bitki ıslahçılarının da en az sizin kadar vatansever olduğunu bir daha hiç unutmayın.
Sanırım bilmeyenler için burada bitki ıslahının uluslararası kabul görmüş tarifini paylaşmak yararlı olacak. “Bitki Islahı, herhangi bir bitki türünde istenilen özellikleri elde etmek için genetik yapıyı değiştirme sanat ve bilimidir.”
Islahatçılar kimler bilmiyorum ama, 5042 Sayılı kanunda bahsedilen meslek grubu “Bitki Islahçıları” dır, yani özel bir sanatçılar grubudur. Muhatap alınan yazıda bahsedilen ıslahatçılar Bitki Islahçıları değilse söyleyecek bir sözümüz yok. Eğer bitki ıslahçılarından bahsediliyorsa söyleyecek çok sözümüz var.
Öncelikle burada söylenenler ebediyete göçmüş Can Kıraç ve İnan Kıraç’ın rahmetli babaları Numan Kıraç, Mirza Gökgöl, Rıfat Gerek ve Baydur Yılmaz başta olmak üzere bu ülkeye hiçbir karşılık beklemeden hizmet etmiş isimsiz kahramanların hatıralarına ve hizmetlerine saygısızlıktır. Bugünkü bitki ıslahçıları bu insanlardan aldıkları emanetleri yeni nesillere aktarmanın gayreti içerisindedir. Bitki Islahçılarının haklarını korumak üzere gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de bir kanun çıkartılması bitki ıslahının gelişimi ve bitkisel üretimimizin arıtışı için teşvik edici ve kalıcı bir değerdir. Nasıl ki bugün, bir yazarın, bir sanatçının ortaya çıkardığı eserin korunması için yasalar çıkartılıyor ve hakları korunuyorsa, toplumun gıda ihtiyacının karşılanması için olamazsa olmaz unsurlar olan yeni bitki çeşitlerinin ve bunları çıkartan bitki ıslahçılarının da haklarının korunması en tabii haktır. Muhatap aldığımız yazının yazarına sormak isterim, sizin kaç kitabınız bedava dağıtıldı? Emeğinizin karşılığını almadan kaç kitap yazıp da hayrınıza dağıttınız? Kitap ve CD kaçakçılığıyla ilgili hiç şikayetçi olmadınız mı? En azından kendi camianız içinde kaçakçılığı tenkit etmediniz mi? Ahlaki olarak da kaçakçılık da dahil hak gaspına karşı değil misiniz?
Gelelim uygulamaya, 5042 Sayılı kanunla yeni çeşitleri koruma altına alarak ki koruma altına aldırmak tamamen ihtiyari bir konu olup, bitki ıslahçılarının haklarının zayi olması önlenmeye çalışılmıştır. Kaldı ki piyasanın yabancılara terkedildiğini söylediğiniz ürünler ise tamamen hibrit ürünler olduğundan bu çeşitleri kimse koruma altına aldırmaz. Hibrit ürünler yapısı gereği kendi kendine korunan ürünlerdir. Kendine döllenen, yani buğday, arpa vb ürünlerde ise Türk Bitki Islahçılarının çok açık bir üstünlüğü vardır. Bugün ülkemizde yetiştirilen buğday çeşitlerinin %90’dan fazlası, arpa çeşitlerinin %95’den fazlası, çeltik yani pirinç çeşitlerinin %100’ü, nohut ve mercimek çeşitlerinin %100’ü yerli çeşitlerdir. Bahse konu kanunun çıkartılması ile Türkiye bunları kazanmıştır.
Sebzelerde de özellikle 5042 Sayılı kanundan sonra yerli yatırımcı sayısı arttığı gibi yerli çeşit sayılarında da patlama yaşanmıştır. 1990’lı yıllarda sera domatesinde %10 olan yerli çeşit oranları %50’nin üzerine, biberde %85’lere, hıyarda %70’lere, patlıcanda %65’lere çıkmıştır. Tarla sebzelerinde ise bu oranlar daha yukarıdadır.
Hibrit ürünlere gelince, bunlar genetik yapıları gereği çok yüksek verimli ve ikinci yılda tohumluk olarak kullanılamayan ürünlerdir. Hibritlik sistemi doğal olarak var olan bir sistemdir. Bir çok meyve çeşidi dahil bir çok üründe doğal olarak var olan genetik mekanizmalardır. Bu mekanizmalar bilimsel olarak geliştirilmiş ve tüm insanların kullanımına sunulmuştur. Ülkemizde de hibrit çeşit geliştiren birçok kurum ve kuruluş mevcuttur. Hibritlik mekanizmasını tenkit etmek bilimsel gerçekleri ve gelişmeleri tenkit etmektir. Hibrit ürünler kullanılmasın demek, bilim ve teknolojiyi kullanmayalım demektir. Kaldı ki hibrit ürünler bu ülkede neredeyse 50 yıldır kullanılmaktadır. Size tavsiyem siz hibrit ürünleri üreten dostlarınıza söyleyin de onlar bu ürünleri üretmekten vazgeçsinler. Söyleyin bakalım ne karşılık alacaksınız. Dostlarınız sizi mi çok seviyor yoksa hibrit üründen elde ettikleri geliri mi? beraber görelim.
Biz bitki ıslahçılarının çok anlamlandıramadığı bir konu var ki, bitki ıslahçılarına en ağır tenkitleri haksız bir şekilde yapanlar yabancı marka arabalara binerler, yabancı marka telefon ve bilgisayar kullanırlar, yabancı marka televizyonu seyrederler, yabancı yazarları yerli yazarlara tercih ederler ve hatta yabancı marka kıyafet giymekle de öğünürler. Ama iş tohuma geldiğinde herkes bitki ıslahçılarından daha milliyetçidir.
Son söz olarak şunu söyleyeyim, Cumhuriyetimizin kurulduğu 1920’li yıllarda 13 milyon nüfusu beslemek ve giydirmek için gerekli olan üç beyazı, un, şeker ve kaput bezi, ithal etmek zorundaydık. Bugün 80 milyona yaklaşan nüfusumuz ve 30 milyon turist beslendiği gibi 10 milyar doların üzerinde de ihracat gerçekleştirilmektedir. İşte tüm bunlar sizin tenkit ettiğiniz, haklarının kanunla korunmasına karşı çıktığınız bitki ıslahçılarının emekleri sayesinde gerçekleşmiştir.
Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.
Bitki Islahçıları Alt Birliği Yönetim Kurulu Adına
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Dr. Vehbi ESER
Bitki Islahçısı
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Sayın Vehbi ESER’in Türk Tohumculuğu ile ilgili basına vermiş olduğu demeç aşağıda belirtilen basın yayın organlarında yayınlanmıştır.
http://www.milliyet.com.tr/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-ankara-yerelhaber-481596/
http://www.bugun.com.tr/son-dakika/bisab-yonetim-kurulu-baskan--haberi/1355247
http://www.stargundem.com/ajanslar/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser-749630.html
http://finans.mynet.com/borsa/haberdetay/20141120062603/
http://yurthaber.mynet.com/ankara-haberleri/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser-1573157
http://www.iha.com.tr/yazdir-918517-yerel.html
http://haberciniz.biz/bitki-islahcilari-alt-birligi-milli-tohumculuk-sektoru-gelisiyor-3317022h.htm
http://www.arcaajans.com/haber/guncel/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser/523317/
http://www.ajans34.com/guncel/bisab-idare-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser-h346525.html
http://www.yurtgundemi.com/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-haberi-11203778.htm
http://www.haber3.com//bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser-3026801h.htm
http://www.akithaber.com/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser-_h2237722.html
http://www.haberefor.com/haber/bitki-islahcilari-alt-birligi-milli-tohumculuk-sektoru-gelisiyor-99946.html
http://www.sondakika.com/haber/haber-bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser-6703039/
http://www.haberexen.com/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser-796495h.htm
http://haberciniz.biz/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser-3316407h.htm
http://www.haberler.com/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser-6703039-haberi/
http://www.habermrt.com/genel/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser-h283825.html
http://www.haber8.com/Haber/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser/haber-284176
http://www.marasgundem.com/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser-1019924h.htm
http://www.olay53.com/haber/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser-169200.htm
http://www.canakkalehaber.com/genel/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser
http://www.habermono.com/72258-bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser-haberi.html
http://www.e-haber.com.tr/haber/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser/4104/
http://www.samsunahaber.com/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser-245635h.htm
http://ankaraninnabzi.com/haber/ankara-haber/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser_1315637.html
http://www.turkiyekamu.com/guncel/bitki-islahcilari-alt-birligi-milli-tohumculuk-sektoru-gelisiyor-h247278.html
http://turkishvoice.org/haber/gundem/bisab-yonetim-kurulu-baskan-yardimcisi-vehbi-eser:/78506.html